The Wall Street Journal’ın üç aylık anketine göre, iş dünyası ve akademisyenler, önümüzdeki yıl içinde resesyon olasılığını yüzde 54’ten yüzde 48’e düşürdüler. Bu, resesyon olasılığının geçen yılın ortasından bu yana ilk kez yüzde 50’nin altına indiği anlamına geliyor.
BMO Global ekonomistleri Doug Porter ve Scott Anderson, ankette şunları belirtti: “Bankacılık sektöründeki istikrarsızlıklar azaldıkça, güçlü işgücü piyasası ve artan reel gelirler tüketici talebini destekledikçe ABD’de resesyon olasılığının azaldığını gözlemliyorlar.”
Ekonomistler büyüme beklentilerini de revize ettiler. Buna göre 2023’ün dördüncü çeyreğinde beklenen yüzde 1’lik büyüme tahmini yüzde 2,2’ye çıkarılırken, gelecek yıl için tahminler yüzde 1’e düşürüldü.
Ekonomistler, 2024 ve 2025’te ülke ekonomisinin büyümeye devam etmesini bekliyorlar. İşsizlik oranlarının artış göstermesi bekleniyor, ancak bu artışın tarihsel olarak düşük seviyelerde olan yüzde 4’ün biraz üzerinde olması öngörülüyor.
Ekonomik büyüme ve istihdam yaratma açısından 2024’ün ilk yarısının zayıf olması bekleniyor. GSYİH’nin ilk çeyrekte yıllık yüzde 0,35, ikinci çeyrekte ise yüzde 0,6 oranında artacağı tahmin edilirken Federal Rezerv’in faiz politikaları da tartışma konusu. Yaklaşık olarak ekonomistlerin yüzde 60’ı, Fed’in federal fonlama faiz oranını yüzde 5,25-5,50 seviyelerine yükselttikten sonra mevcut faiz artış döngüsünün sona erdiğini düşünüyor. Bazıları, nihai faiz artışının kasım veya aralık ayında geleceğini öngörüyor.
ekonomim.com‘a konuyla ilgili yer alana habere göre ekonomistlerin yaklaşık yarısı, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve işsizlik oranlarının artması gibi faktörlerle birlikte Fed’in gelecek yılın ikinci çeyreğinde faiz indirimine başlayabileceğini tahmin ediyor.
Tüm bu tahminler bir araya geldiğinde, ekonomistlerin büyük bir kısmı, Fed’in enflasyonun kontrol altına alınarak yumuşak bir iniş sağlama yeteneğine güvendiğini düşünüyor. Enflasyonun 2023 sonunda yüzde 2,4’e, 2025 sonunda ise yüzde 2,2’ye gerilemesi bekleniyor.
Bu arada İsrail ile Hamas arasındaki çatışma gibi dış faktörlerin ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların ABD ekonomisinin önümüzdeki aylardaki görünümünü etkileyebileceği uyarısında da bulunuluyor. Tahvil getirilerinin artışı, resesyon olasılığını artırıyor olsa da, diğer faktörlerin bu etkiyi dengelemeye yetmeyeceği hesaplanıyor.
PARA ANALİZ