Sanat güncesi…

 

Tiyatro

 

  • Izmir DT “Martı”

 

İzmir Devlet Tiyatrosu, seyircilerini unutulmaz bir deneyime davet ediyor. Anton Çehov’un eşsiz eseri “Martı”, Mehmet Özgül’ün ustalıkla çevirdiği metniyle ve Metin Oyman’ın yönetmenliğinde sahneleniyor. Oyun, 1890’ların Rusya’sında geçiyor ve dönemin ekonomik, politik ve sosyal değişimlerinin gölgesinde kalan karakterlerin hikâyesini anlatıyor. Güldeniz Türküstün canlandırdığı İrina Nikolayevna Arkadina, Türker Alpuğan hayat verdiği Pyotr Nikolayeviç Sorin ve Meltem Başınhan Nina Mihaylovna Zareçnaya rolüyle seyirciyle buluşacak. Oyunda ayrıca Tufan Pehlivan, Fatih Yurdakul, Doğukan Özman, Emrah Şenışık, Nebahat Damla Ardal Alpuğan, Ceylan Fulya Aksütlü, Deniz Burak Mersinli ve Ender Şeviker gibi önemli isimler de yer alıyor. Karakterlerin varoluş mücadelesi ve yaşama tutunma çabalarının anlatıldığı bu etkileyici oyunda, aşk, idealler ve gelecek umutları sanatla, edebiyatla ve tiyatroyla yoğrulmuş bir atmosferde ele alınıyor. İzmir Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği “Martı” oyunu, seyircilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Tiyatro severler, 13, 14, 15, 16 ve 17 Şubat tarihlerinde, saat 20.00’de, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi’nde bu muhteşem oyunu izlemek için biletlerini şimdiden temin edebilirler. Bu fırsatı kaçırmayın, unutulmaz bir tiyatro deneyimi sizi bekliyor!

 

  • Trabzon DT “Otoban Köpekleri”

Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde Türk tiyatro edebiyatının yeni ve özgün distopik örneği “Otoban Köpekleri”, dünya prömiyeri ile seyircilerle buluşuyor. Dilan Demirel’in kaleminden çıkan bu çarpıcı eser, Jess ve Hasi çiftinin yaşadığı hayali bir dünyada geçiyor. Çift, “Özgürlük Ülkesi” adı verilen bu düzende üst düzey, normal ve iyi vatandaşlar olarak yaşamaktadır. Ancak bir gün, beklenmedik bir şekilde hayatları altüst olur ve gerçeklikleriyle yüzleşmek zorunda kalırlar. Jess’in mutlu hayalinin gerçekliğin kâbusuna dönüşmesiyle, Özgürlük Ülkesi’nin vahşi sınırlarında yaşayan tehlikeli “Otoban Köpekleri” adı verilen insanların varlığıyla karşı karşıya gelirler. Acaba bu “Otoban Köpekleri” kimlerdir ve ne amaçla yaşamaktadırlar? Oyuncu kadrosunda Selin Poyraz, Burhan Kurt, Volkan Satır, Ayşe Natır, Bedirhan Arpacı, Selin Karayağız, Yasemin Nalçacıoğlu, Murat Çidamlı ve Ceyhun Gen’in yer aldığı bu heyecan dolu oyun, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Yönetmen koltuğunda Murat Çidamlı’nın oturduğu “Otoban Köpekleri”, 15, 16 ve 17 Şubat tarihlerinde, saat 20.00’de, Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde sahnelenecek. Bu etkileyici oyunu kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edebilirsiniz.

 

  • İstanbul DT “Tek Başıma”

İstanbul Devlet Tiyatrosu, seyircilerini yalnızlık ve dönüşüm temasını işleyen etkileyici bir oyuna davet ediyor. Peter Quilter tarafından kaleme alınan “Tek Başıma” adlı oyun, Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirisiyle sahneye taşınıyor. Tayfun Erarslan’ın yönetmenliğinde gerçekleşecek olan bu tiyatro eseri, 13, 14, 15, 16 ve 17 Şubat tarihlerinde, saat 18.00’de, Mecidiyeköy Stüdyo Sahne (80)’de seyirciyle buluşacak. Fulya Ülvan’ın canlandırdığı Susan karakteri, yeni yaşında hayatında bir değişim ve dönüşüm yaşamak istemektedir. Yirmili yaşlarında arkadaşlarıyla çıktığı Avustralya yolculuğuna bu kez tek başına çıkmaya hazırlanmaktadır. Susan’ın yalnızlık, umut ve macera dolu yolculuğu, seyirciyi sorgulayan, eğlenceli, hüzünlü ve kaotik bir dünyaya davet ediyor. Oyun, Susan’ın kaderini takip etme çabasını ve yaşamın içinde var olma arzusunu anlatıyor. Seyirciler, Susan’ın hayat dolu hikâyesiyle birlikte umut ve macera dolu bir yolculuğa çıkacaklar. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahneleyeceği “Tek Başıma” oyunu, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Biletlerinizi şimdiden temin ederek, bu etkileyici ve düşündürücü oyunu kaçırmayın!

Opera ve Bale

 

  • Ankara DOB MDT ‘Payidar’

Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu’nun repertuvarına katılan Payidar, 17 Şubat 2024’te, saat 20.00’de ilk gösterimiyle seyircilerle buluşuyor! Bu özel performansta, A. Vivaldi ve J.S. Bach’ın müzikleri eşliğinde Bürge Kayacan’ın koreografisiyle sahnelenen eser, Eros ve Thanatos arasındaki ilişkiyi sadece bir galip gelme çabası olarak değil, yeni bir denge arayışı olarak ele alıyor. İki zıt dürtünün arasındaki mücadeleye farklı bir boyut kazandırarak, insanın yaşamındaki temel çatışmaları dans aracılığıyla izleyicilere aktarıyor. Sahne tasarımını Aykut Öz, kostüm tasarımını Tülay Şimşek ve ışık tasarımını Bülent Arslan ile Barış Karataş’ın üstlendiği bu özel gösteriyi kaçırmayın. Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu’nun muhteşem performansıyla Eros ve Thanatos’un mücadelesini keşfetmek için biletlerinizi şimdiden temin edin!

 

Konser

 

  • CSO Ada Ankara / Yedi Güzel

 

CSO Ada Ankara Mavi Salon’da gerçekleşecek olan muhteşem bir müzik etkinliği sizleri bekliyor! Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan ve Türkmenistan’dan yetenekli yedi kadın müzisyenin oluşturduğu Yedi Güzel, köklerinden aldıkları ilhamla unutulmaz bir performans sergileyecek. Turan Manafzade’nin müzik direktörlüğünde, Maiya Medetbek, Kanysh Nurdi, Gökçe Bahar Oytun, Vlada Guseynova, Selbi Kadirova ve Paulovits Boglárka’nın yer aldığı bu özel konserde, çeşitli enstrümanlar eşliğinde muhteşem bir müzik yolculuğuna çıkacaksınız. 13 Şubat tarihinde CSO Ada Ankara Mavi Salon’da gerçekleşecek bu etkinliği kaçırmayın! Yedi Güzel’in eşsiz performansıyla köklerimizden gelen müziğin büyüleyici dünyasına adım atacak ve unutulmaz bir gece yaşayacaksınız. Biletlerinizi şimdiden ayırtmayı unutmayın!

 

  • CSO Ada Ankara / Tuğrul Tülek ile Date Night Şarkıları

CSO Ada Ankara Mavi Salon’da unutulmaz bir müzik gecesi sizleri bekliyor! Ünlü oyuncu, yönetmen ve müzisyen Tuğrul Tülek’in öncülüğünde gerçekleşecek olan “Tuğrul Tülek ile Date Night Şarkıları” adlı sahne projesi, dünya müzik tarihindeki en romantik, en klasik ve en aşk dolu şarkılarla dolu bir repertuvarla seyircilerle buluşacak. Gitar virtüözü Cem Çatık, piyanist Berkan Kaya, basçı Eren Turgut ve davulcu Burak Durman gibi usta müzisyenlerin eşlik edeceği Tuğrul Tülek, sahneye getireceği seçkin şarkılarla izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatacak.14 Şubat Çarşamba akşamı, saat 20.00’de, CSO Ada Ankara Mavi Salon’da gerçekleşecek bu özel etkinliği kaçırmayın! Sevgililer Günü’nde sevdiklerinizle birlikte romantik bir atmosferde, dünya müzik tarihinden unutulmaz eserlerle dolu bir gece geçirmek için biletlerinizi şimdiden ayırtmayı unutmayın!

 

Sergi

 

  • Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Ankara

 

Şinasi Bozatlı “Anlar ve Anılar”

 

Şinasi Bozatlı’nın etkileyici eserleriyle dolu olan “Anlar ve Anılar” isimli sergi, 2 Şubat 2024 tarihinde, saat 18.30’da Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde başladı. Sergi, 27 Şubat 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Sanatçı, eserlerinde savaşlar, salgın hastalıklar, depremler gibi zorlu zamanlarda yaşanan korkuları, endişeleri umut dolu duygularla iyileştirmeye odaklanıyor. Bozatlı, hayatın anlamını sorguladığımız günlerde geleceğe umutla bakmanın önemini vurguluyor. Şinasi Bozatlı’nın eserlerinde gördüğümüz umut dünyası, renklerin örtüşen armonileriyle hayat dolu umutları temsil ediyor. Transparan renk geçişleri ve zerreler halinde dağılan lekeler, umutsuzluktan renk renk umutlara dönüşüyor. Sanatçı, yaşamı güçlü armonilerin ışıklarıyla olumlamayı hedefliyor. Bozatlı, sanat hayatı boyunca titizlikle oluşturduğu soyut ekspresyonist eserleri ve son dönem renkli çalışmalarıyla umutları temsil etmeyi amaçlıyor. Türkiye’nin Akdeniz ışıklarından, Viyana’nın kültür kaynaklarından, New York’un modernist tarzından ve Afrika’nın renklerinden ilham alarak eserlerini oluşturuyor. Zincirler, yaylar, silindirik yüzeylerde toplanan transparan renk akışları, tuval yüzeyinde kıpırtılar oluşturan noktalar ve çizgiler, Bozatlı’nın eserlerinin karakteristik özelliklerini oluşturuyor. Sanatseverleri, Şinasi Bozatlı’nın renkli dünyasını keşfetmeye ve umut dolu duyguları deneyimlemeye davet ediyoruz. “Anlar ve Anılar” Sergisi, Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde önemli bir sanat etkinliği olarak yerini alıyor.

  • Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi/Ankara

 

Ahmet Uğur Deniz ‘Yurtsuz Bedenler’

Ankara’nın sanatseverleri için heyecan verici bir sergi kapılarını açtı. Ahmet Umur Deniz’in “Yurtsuz Bedenler” isimli sergisi, 9 Şubat 2024 tarihinde, saat 18.00’de, Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde başladı ve 29 Şubat 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Sergide, sanatçının eserleriyle topraklarımıza ve toplumsal tarihimize dair derin izler bulunuyor. Resimlerin ana teması, zamanın akışıyla birlikte, Şeyh Bedreddin İsyanı’ndan Gezi Direnişi’ne, insan ve doğa bütünlüğünün rant kültürü tarafından tehdit edildiği dönemlere kadar uzanıyor. Feyyaz Yaman’ın yorumuyla, Ahmet Umur Deniz’in eserleri postmodern dünyada emeğin bedenin ağırlığıyla buluştuğu ve var olmanın hafifliği ile hukuksuzluğun kesiştiği noktaları yansıtıyor. Sergide, modernizmin yerellik ve göçerlik kültürüyle buluşarak yeni sentezler oluşturduğu görülüyor. Sanatçının Gezi Direnişi’nden Şeyh Bedreddin İsyanı’na uzanan eserleri, zaman ve mekân kavramlarını sorgularken, politik ve toplumsal konuları merkeze alıyor. Her karede kamusallığın müzakereci bir diyalogla anlatıldığı sergi, insan kardeşliğine, evrensel dayanışmaya ve insanlık hallerine odaklanıyor. Ahmet Umur Deniz’in eserleri, izleyicileri tarihin katmanları ve modern aklın temsilcileriyle yüzleşmeye davet ediyor. Sergi, sanat tarihine dair derin bir yolculuk sunarken, izleyicileri düşünmeye ve hissetmeye yönlendiriyor. Ankara’nın sanatseverlerini bu nitelikli sergiyi ziyaret etmeye davet ediyoruz. “Yurtsuz Bedenler” Sergisi, şehrin kültür hayatına önemli bir katkı sunuyor.

 

  • Galeri Siyah Beyaz/Ankara

 

Günnur Özsoy ve Nevzat Sayın ‘Ada’

Galeri Siyah Beyaz, 40. yılı olan 2023-2024 sezonunda sanatçı eşleşmelerine ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda Günnur Özsoy ve Nevzat Sayın, “Ada” isimli sergileriyle 9 Şubat – 2 Mart 2024 tarihleri arasında izleyicilerle buluşacaklar. Sergide, ada teması işlenerek izleyicilerin bilinmeyen sınırlara doğru bir keşfe çıkması hedefleniyor. Ada, çevresi suyla çevrili ve genellikle diğer topraklardan izole edilmiş bir kara parçası olarak tanımlanır. Bu fiziksel yalnızlık, ada metaforunda insanın iç dünyasını, bilincini ve varoluşunu temsil ederken, aynı zamanda dış dünyadaki toplumsal ve siyasal yapıları da ifade edebilir. İnsanın kendi iç dünyasını keşfetmesi ve kendini tanıması adeta bir adada yolculuk yapması gibidir. Günnur Özsoy, soyut bir düşüncenin imgelerine dönüşen adalarda varlık ve yokluğun buluştuğu bir gerçeklik sunarken, zamanın akışının yavaşladığı ve gerçek ile hayal arasında belirsiz bir çizgi çizdiği bir atmosfer oluşturuyor. Nevzat Sayın’ın mimari yaklaşımı ise ada kavramının mekânsal boyutunu keşfetmeye olanak tanır; soyut düşüncelerin imgelerine dönüşen bir gerçeklikle karşılaşılır ve bu soyut gerçeklik, kavranması güç bir mekân olarak varlığını sürdürür. Bu mekânda, tanımlanan boşluk her türlü kavramın dışındadır. Günnur Özsoy ve Nevzat Sayın’ın “Ada” isimli sergisi, 9 Şubat – 2 Mart 2024 tarihleri arasında, Pazar hariç her gün 11.00-19.00 saatleri arasında, Galeri Siyah Beyaz’da ziyaret edilebilir. Sanatseverler, bu özel sergiyle soyut ve mekânsal imgelerin derinliklerine yolculuk yapma fırsatını kaçırmamalıdır.

Kitap

 

  • İncir Çekirdeği Sendromu – Üstün Dökmen

 

Prof. Dr. Üstün Dökmen, toplumumuzu “küçük şeylerin” yaşamlarımızdaki önemine dikkat çekmeye devam ediyor. Bu sefer, hangi sorunların gerçekten önemli olduğunu belirlemek ve hangilerinin önemsenmeyecek kadar küçük olduğunu anlamak için bize rehberlik ediyor. Ayrıca, dünya ruhbilim literatürüne armağan ettiği “Boyutsallık” kavramını ve yaklaşımını açıklıyor, günlük hayatımızda kullanabileceğimiz ufak ipuçları sunuyor. Cumhuriyet gazetesinde birikimlerini paylaşmaya devam eden Prof. Dr. Üstün Dökmen, son yazılarından oluşan bir derlemeyle okuyucularını selamlıyor ve keyifli, öğretici bir okuma deneyimi sunuyor. Yazılarında, hayatta attığımız binlerce adımın önemini vurguluyor ve bazen küçük görünen adımların bile büyük etkileri olabileceğini belirtiyor. Ona göre, attığımız her adım ve verdiğimiz her karar, geçmişteki tüm adımlarımızı şekillendirir ve insanları, hayvanları, doğayı ve toplumun değerlerini korumamız gerektiğini vurgular. Prof. Dr. Üstün Dökmen’in yazıları, insanları küçük detaylara ve yaşamlarındaki küçük değişikliklere odaklanmaya teşvik ediyor ve bu şekilde daha sağlıklı, mutlu ve anlamlı bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyor.

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir